Gebelik süreci boyunca annenin sağlığının korunması ve bebeğin sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesinin sağlanması için gebelik tanısı konulduğu andan itibaren gebelik takibine başlanması çok önemlidir. Gebelik tanısının idrar ya da kan testi ile konulmasından yaklaşık 2 hafta sonra ultrason ile gebelik kesesini görüntülemek mümkündür. Bu dönemde gebelik kesesinin rahim içerisinde bulunup bulunmadığının kontrol edilmesi ve dış gebelik olup olmadığının anlaşılması gerekir. Birkaç hafta sonra vajinal ultrasonla bebeğin kalp atışları duyulabilir. Annenin genel durumunun değerlendirilmesi için idrar ve kan testlerinin yapılması, şeker hastalığı ve kan uyuşmazlığı riskinin olup olmadığının tespit edilmesi gerekir.
Tekli gebeliklerde ilk 3 ay 2-3 haftada bir aylık takip yapılırken sonraki süreçte aylık takip yapılır. Çoğul gebeliklerde, annede mevcut bir hastalığın ya da tekrarlayan düşüğün olduğu durumlarda gebelik takibi daha sık aralıklarla yapılır.
10-14. haftalarda ense kalınlığı kontrol edilip ikili tarama testi yapılır. 16-18. haftalarda üçlü test ve gerekli görülürse amniyosentez yapılır. 20-24. haftalarda detaylı ultrasonografi, 24-28. haftalarda şeker yükleme testi yapılır. Eğer kan uyuşmazlığı varsa 28. haftada kan uyuşmazlığı iğnesi yapılır. 28-36. haftalar arasında bebeğin ultrasonla takibinin yanı sıra annenin kilosu ve tansiyonu değerlendirilmeye devam edilir. 36. haftadan sonra doğum şekli belirlenir. Haftada bir yapılan NST testleri 40. haftadan sonra 2-3 günde bir olur. Bebeğin suyu kontrol edilir. 40. haftadan sonra anne adayının kontrolleri sıklaştırılır ve doğum başlamadığı takdirde anne adayının hastaneye yatırılıp doğumun başlatılması söz konusu olabilir.
