Son derece yaygın görülen ve genelde genç erkekleri etkileyen bir tıbbi sorun olan varikosel, testisleri koruyan erbezi torbalarında bulunan toplardamarların genişlemesi ve büyümesi olarak tanımlanabilir. Varikosel düşük sperm üretimine ve düşük sperm kalitesine neden olabildiği için kısırlık sorunu ile ilişkilendirilebilir.
Varikoselin testislerin hemen üzerinde, skrotumun içerisindeki damarlardaki kusurlu kapakçıklardan kaynaklandığı görüşü hakimdir. Normalde bu kapaklar testislere kan akışını düzenler. Normal kan akışı olmadığında kan geride toplanarak damarların genişlemesine neden olabilir. Bu durum en yaygın olarak, testislerin hızlı bir büyüme yaşadığı ve en çok kana ihtiyaç duyduğu ergenlik döneminde gerçekleşir. Varikoselin neden olduğu zayıf dolaşım daha yüksek kan ısısına neden olarak testislerde sıcaklık artışına neden olur. Bu durum sperm üretimi açısından engel teşkil edebileceği gibi oluşturulan spermlere zarar verebilir ya da yok edebilir.
Varikosel nadiren semptom üreten bir tıbbi durum olduğundan doğurganlıkla ilgili sorunlara neden olmadığı ya da fiziki muayene esnasında fark edilmediği sürece bilinmeyebilir. Özellikle sıcak havalarda ya da fiziksel efordan sona gün içinde kötüleşen farklı düzeylerde ağrı nadiren oluşabilir. Varikosel zaman içerisinde belirginleşebilir ve çoğunlukla sol testiste şişmeye yol açabilir.
Yeterli büyüklükteki varikosel kitle fiziki muayene ile fark edilebilir. Aksi takdirde Valsalva manevrası ile tespit edilebilir. 3 farklı derecede değerlendirilen varikosel için fiziksel muayenenin yeterli gelmediği durumlarda ultrason tercih edilebilir.
Varikosel vakalarının tümünde tedavi gerekmez. Erkek kısırlığının söz konusu olduğu durumlarda Varikosel tedavisi ile kısırlık iyileştirilebildiği gibi IVF tedavisi için sperm kalitesinin artırılması söz konusu olabilir. Ağrıya neden olması, progresif testiküler atrofiye ya da anormal sperm değerlerine sebep olması durumunda varikosel onarımı için bir operasyon ihtiyacı oluşabilir.